İşçinin aynı işyerine tekrar çalışmaya başlaması durumunda önceki dönem çalışmaları kıdem ve yıllık izin hesabında dikkate alınır mı?

1- İşçi daha önceki çalışmaları sırasında kıdem tazminatı almayı hak edecek şekilde işten çıkmış veya çıkarılmış, ancak kendisine herhangi bir kıdem tazminatı ödenmemişse, bu işçi o işyerine tekrar işe girdiğinde daha önceki çalışma süreleri kıdemine dahil edilmesi gerekmektedir.
Örneğin, işçi 3 yıl çalışmış, kıdem tazminatı almayı hak edecek şekilde işten ayrılmış ancak kendisine herhangi bir kıdem tazminatı ödemesi yapılmamış, bu işçi o işyerinde tekrar işe başlamış, 8 ay çalışıp haklı sebeple işten ayrılmış veya işveren tarafından ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri dışındaki herhangi bir nedenle işten çıkarılmış. Normalde bu işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekecek şekilde iş sözleşmesi sona erdiği halde, sonraki işe girişi üzerinden henüz bir yıl geçmemiş olduğundan kıdem tazminatı ödenmemesi gerekir. Ancak önceki çalışmalarının da kıdemine dahil edilmesi gerektiğinden, bu işçiye 3 yıl 8 aylık çalışması karşılığı kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.
Konuyla ilgili bir Yargıtay kararında da “1475 sayılı yasanın 14/2. maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair sürenin hesabında da işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi hizmet birleştirmesi için gerekli bir koşuldur.” açıklamalarına yer verilmiştir. (22. Hukuk Dairesi – 2017/11325 E., 2018/5256)
2- İşçi önceki çalışması sırasında kıdem tazminatı almayı hak edecek şekilde işten ayrılmış ve kendisine hak ettiği kıdem tazminatı ödenmişse, bu durumda o işçi aynı işyerinde tekrar işe başladığında kıdem tazminatı yönüyle kıdemi yani çalışma süresi sıfırdan başlatılır, önceki çalışma süreleri dikkate alınmaz, dolayısıyla o işçi o işyerinde ilk defa işe girmiş gibi işlem yapılır.
3- İşçi önceki çalışması sırasında kıdem tazminatı almayı hak etmeyecek şekilde işten ayrılmışsa, bu durumda da yine ikinci maddede olduğu gibi kıdem tazminatı yönüyle kıdemi yani çalışma süresi sıfırdan başlatılır, önceki çalışma süreleri dikkate alınmaz. Ancak, işçi normalde işyerinden kıdem tazminatı almayı hakkedecek şekilde ayrılmış ancak bir yıllık çalışma süresini doldurmadığı için kıdem tazminatı alamamışsa, bu durumda işçi o işyerinde tekrar işe başladığında önceki çalışmasına ait süre kıdem tazminatı açısından sonraki çalışma süresine eklenir.

Aynı işyerinde tekrar işe başlayan işçinin daha önceki çalışma sürelerinin yıllık ücretli izin konusunda dikkate alınıp alınmayacağı;
1- İşçinin daha önceki çalışmalarına ait kullanılmamış yıllık ücretli izni varsa ve işten ayrılırken bu izinlere ait ücretini almamışsa, işçi hangi sebeple işten çıkmış veya çıkarılmış olursa olsun fark etmez, bu ücretin işçiye her hâlükârda ödenmesi gerekir. Hatta işçi o işyerinde tekrar işe başlamamış olsa bile kullanılmayan izinlere ait ücretlerin ödenmesi zorunludur. Dolayısıyla bu konunun işçinin o işyerinde tekrar işe başlayıp başlamamasıyla da bir ilgisi yoktur.
2- İşçi daha önce o işyerinde 1 yıllık süreyi doldurmadığı için yıllık ücretli izne hak kazanmadan işten ayrılmışsa, aynı işyerinde tekrar işe başladığında önceki çalışmasından kalan süre yıllık izne hak kazanmaya esas 1 yıllık çalışma süresinin hesabında dikkate alınır. Örneğin işçi işyerinde 8 ay süreyle çalışmış ve işten çıkmış veya çıkarılmış, dolayısıyla yıllık ücreti izne hak kazanamamışsa, bu işçi o işyerinde tekrar işe başlayıp 4 ay daha çalıştığında yıllık ücretli izin hakkı doğar. Ancak böyle bir durum söz konusu olmayıp, işçi önceki çalışmasına ait sürelerle ilgili iznini tamamen kullanmış veya kullanmadığı izne ait ücretini almışsa, daha sonra o işyerinde tekrar işe başladığında yıllık izne hak kazanılması için doldurulması gereken 1 yıllık sürenin hesabı sıfırdan başlatılır, önceki çalışmalarına ait süreler dikkate alınmaz.
3- İşçi yıllık izne hak kazandığında, kaç gün yıllık izin kullanma hakkı doğacağı işyerindeki çalışma süresine yani kıdemine göre belirlenir. Örneğin işyerindeki çalışma süresi 1 yıldan 5 yıla kadar olan işçinin 14 iş günü yıllık izin kullanma hakkı vardır. İşte bu çalışma süresinin hesabında işçinin o işyerinde veya aynı işverene ait diğer işyerlerinde geçen önceki çalışmalarına ait süreler de dikkate alınır.
4- 4857 sayılı İş Kanununun; “Yıllık ücretli izne hak kazanma ve izni kullanma dönemi” başlıklı 54 üncü maddesinde; “Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.” Hükmü,
• 3 Mart 2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin “Yıllık Ücretli İzine Hak Kazanma” başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Yıllık izin süresinin ve izne hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçinin aynı işverene ait işyerlerinde çalıştığı süreler birleştirilir. Şu kadar ki, bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.” hükmü yer almaktadır.

Konuyla ilgili Yargıtay kararında ise, “4857 sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Yıllık izin, özde bir dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz.” (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi – 28/02/2018, 2017/11325 E., 2018/5256 K.).
4857 sayılı Kanun’un 54. maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında, işçinin aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştığı sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır. Bu durumda, işçinin daha önce aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde geçen hizmetlerinin yıllık izne hak kazanma ve izin süreleri hesabı yönlerinden dikkate alınması gerekir. Bununla birlikte, işçiye önceki feshe bağlı olarak kullanmadığı izin ücretleri tam olarak ödenmişse, bu dönemin sonraki çalışma sürelerine eklenerek izin hesabı mümkün değildir. Önceki çalışma döneminde izin kullandırılmak veya fesihte karşılığı ödenmek suretiyle tasfiye edilmeyen çalışma süreleri, aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerindeki çalışmalara eklenir. İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde, önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenmelidir. Aralıklı çalışmada yıllık izin hesabında, önceki çalışma döneminin zamanaşımına uğraması için önceki dönemin bitişi ve sonraki çalışma döneminin başlangıcı arasında 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi gerekir. (9. Hukuk Dairesi 2016/22429 E. 2020/19396 K.)
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, Yargıtay’ın konuya bakış açısının daha önceki çalışma sona erdiğinde yıllık izin ücretleri tam olarak ödenmişse/kullandırılmışsa bu sürelerin yeni çalışma esnasında yıllık iznin hesabında dikkate alınmaması gerektiği, kıdem tazminatı ödenerek iş akdi sona erdirilen işçilerin aynı işverene bağlı işyerlerindeki çalışmalarındaki sürelerin yıllık izin hesabında dikkate alınması gerektiği, izin hak etmeden iş akdi sona erdirilen işçilerin çalışma sürelerinin de sonraki çalışmada yıllık izin hesabında dikkate alınması gerektiğine değerlendirilmektedir.