TUTUKLULUK NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin IV üncü bölümünde:
“İşçicinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın
17 inci maddedeki bildirim süresini aşması.”
İş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle fesih için yeterli şart
olarak sayılmıştır.
Aynı kanunun 17 inci maddesinde bildirim süreleri ise:
♦ İşyerindeki kıdemi altı aydan az ise iki hafta,
♦ İşyerindeki kıdemi altı aydan fazla, bir buçuk yıldan az ise dört hafta,
♦ İşyerindeki kıdemi bir buçuk yıldan fazla, üç yıldan az ise altı hafta
♦ İşyerindeki kıdemi üç yıldan fazla olanlar için ise sekiz hafta olarak belirlenmiştir.
Çalışanın gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın yukarıda belirtilen süreleri aşması durumunda işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle derhal fesih hakkı doğmaktadır.
Çalışanın gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığı nedeniyle haklı nedene dayalı olarak iş sözleşmesinin feshi “iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı hareket” kapsamında sayılmadığı için çalışana şartları taşıması halinde kıdem tazminatı ödenmesi gerekir.
Ancak bu türlü fesihler haklı nedene dayalı fesih kapsamında olduğundan ihbar tazminatı ödenmesi söz konusu değildir. Çalışanın gözaltına alınması veya tutuklanması nedeniyle devamsızlığının ihbar süresini aştığı gerekçesi ile yapılan fesihlerde, işçinin soruşturmadan aklansa dahi işe iade davası açması veya kötü niyet tazminatı talep etmesi söz konusu değildir.
Ancak feshin haklı nedenle bir fesih olduğunu ispatlamak işverenin sorumluluğundadır.